Skip links

Vergi Hukukunda Özel Usulsüzlük Cezası

Bunu Yazıyı Paylaş

213 sayılı Kanunda düzenlenen idarî nitelikteki vergi cezalarından biri olan usulsüzlük cezası, aynı kanunun 351 inci maddesinde vergi kanunlarının şekil ve usule ilişkin hükümlerine riayet edilmemesi şeklinde tanımlanmıştır.

Usulsüzlük cezaları, aynı Kanunun 352 inci maddesinde yer alan “genel usulsüzlük” ve 353., 355. ve mükerrer  355. maddelerinde yer alan “özel usulsüzlük” şeklinde iki ana gruba ayrılarak düzenlenmiştir.

Genel usulsüzlük cezalarından daha ağır yaptırımlar içeren özel usulsüzlük cezaları ağırlıklı olarak 213 Sayılı Kanunda yer alan belgelerin verilmesi ve alınması yükümlülüklerine aykırı davranılması halinde ortaya çıkmaktadır.

213 Sayılı Kanunun, yükümlülerin vergilendirmeyle ilgili belirli olgu ve işlemleri belirli belgelere bağlamalarını ve bu belgelerle ispat etmelerini öngörmüş bulunması, yükümlünün beyanına dayalı olan Türk vergi sisteminin bir gereğidir. Türk vergi sisteminde verginin salınması, yükümlünün beyanına; yükümlünün beyanı, defter kayıtlarına; defter kayıtları ise yasal koşulları içeren belgelere uygun olması ve belgelerin biçimsel koşulları taşımaları zorunluluğunun yanında, gerçek durumu yansıtmaları gerekmektedir.

213 sayılı Kanununun 353 üncü maddesi ile özel usulsüzlüklerin hangi eylemlerden oluştuğu ve karşılığında ne tür bir ceza verileceği açık bir şekilde ortaya konulmuştur.

 

1- Fatura ve benzeri evrak verilmemesi ve alınmaması ile diğer şekil ve usul hükümlerine uyulmaması

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinde; birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilerin, birinci ve ikinci sınıf tüccarlarla, serbest meslek erbabına, kazançları götürü usulde tespit olunan tüccarlara, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçilere ve vergiden muaf esnafa sattıkları emtia veya yaptıkları işler için fatura vermek ve bunların da fatura almak zorunda oldukları, ayrıca sayılan kişiler dışında kalan ve belli bir bedeli aşan emtia satışı ve yaptıkları iş karşılığında ya da istenmesi halinde bu miktarın altındaki satış ve işler için de fatura vermek zorunda oldukları hükme bağlanmıştır.

Aynı Kanunu’nun 353 üncü maddesinin 1 inci fıkrasında, elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, verilmesi ve alınması icabeden aşağıdaki belgelerin verilmemesi, alınmaması, düzenlenen bu belgelerde gerçek meblağdan farklı meblağlara yer verilmesi, bu belgelerin elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Hazine ve Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlenmesi ya da bu Kanunun 227 nci ve 231 inci maddelerine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde; bu belgeleri düzenlemek ve almak zorunda olanların her birine, her bir belge için 2021 takvim yılında 380 Türk lirasından aşağı olmamak üzere bu belgelere yazılması gereken meblağın veya meblağ farkının % 10’u nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.

Bir takvim yılı içinde her bir belge nevine ilişkin olarak tespit olunan yukarıda yazılı özel usulsüzlükler için kesilecek cezanın toplamı 2021 takvim yılı için 190.000 Türk lirasını geçemez.

  1. Fatura,
  2. Gider pusulası,
  3. Müstahsil makbuzu,
  4. Serbest meslek makbuzları.

 

2- Perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihazla verilen fiş, giriş ve yolcu taşıma bileti, sevk irsaliyesi, taşıma irsaliyesi, yolcu listesi, günlük müşteri listesi

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 351 maddesinin 2 inci fıkrasında ise, Elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekenler de dâhil olmak üzere, aşağıdaki belgelerin düzenlenmediğinin, kullanılmadığının, bulundurulmadığının, düzenlenen belgelerin aslı ile örneğinde farklı meblağlara yer verildiğinin, gerçeğe aykırı olarak düzenlendiğinin veya elektronik belge olarak düzenlenmesi gerekirken Maliye Bakanlığınca belirlenen zorunlu haller hariç olmak üzere kâğıt olarak düzenlendiğinin tespiti ya da bu belgelerin bu Kanunun 227 nci maddesine göre hiç düzenlenmemiş sayılması halinde, her bir belge için 380 Türk lirası özel usulsüzlük cezası kesilir.

Ancak, her bir belge nevine ilişkin olarak kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı her bir tespit için 19.000 Türk lirasını, bir takvim yılı içinde ise 190.000 Türk lirasını geçemez.

  1. Perakende satış fişi,
  2. Ödeme kaydedici cihazla verilen fiş,
  3. Giriş ve yolcu taşıma bileti,
  4. Sevk irsaliyesi,
  5. Taşıma irsaliyesi,
  6. Yolcu listesi,
  7. Günlük müşteri,
  8. H) Hazine ve Maliye Bakanlığınca düzenlenme zorunluluğu getirilen belgeler.

 

Buna göre, maddede her bir belge için özel usulsüzlük cezası kesileceği şeklinde yapılan düzenleme belge nev’ini belirlemek için yapılmış olup, aynı nev’i belgenin düzenlenmediğinin tespiti halinde tespit sayısının esas alınması gerekmektedir.

Örnek: 2021 tarihli tutanakla 85 ayrı müşteriye verilen otopark hizmeti için perakende satış fişi düzenlenmediği tespit edilmiş, düzenlenmeyen perakende satış fişi sayısı dikkate alınarak (85 x 350.-) 32.300 TL özel usulsüzlük cezası kesilmiştir.

Ancak, 213 sayılı Kanunun 353’üncü maddesinin 2’nci bendinin 2’nci fıkrasında yer alan her bir belge nev’ine ilişkin olarak kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı her bir tespit için 98.000.- lirayı aşamayacaktır.

 

3- Nihai tüketicilere kesilecek özel usulsüzlük cezası

Aynı Kanunun 352 maddesinin 3 numaralı fıkrasına göre, 232 nci maddenin birinci fıkrasının 1 ila 5 numaralı bentlerinde sayılanlar dışında kalan nihai tüketicilerin fatura, gider pusulası, müstahsil makbuzu, serbest meslek makbuzu, perakende satış fişi, ödeme kaydedici cihaz fişi ve giriş ve yolcu taşıma biletlerini almadıklarının tespit edilmesi halinde bunlara bu maddenin 2 numaralı bendinde belirtilen cezanın 1/5 oranında 350x 1/5= 76 TL özel usulsüzlük cezası kesilir.

Şu kadar ki, bu cezanın kesilebilmesi için, belge alınmadığına ilişkin tespitin vergi incelemesine yetkili olanlar tarafından yapılması şarttır. Hazine ve Maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı, söz konusu tespiti vergi incelemesine yetkili olmayanlara da yaptırmaya yetkilidir. Bu hükmün uygulanmasında belge alınmadığına ilişkin tespit tutanağının belge almayana verilen örneği, ceza ihbarnamesi yerine geçer.

 

4- Vergi levhasının alınmaması

6111 sayılı Kanunun 82 nci maddesiyle, Vergi Usul Kanununun 5 inci maddesinde yer alan “levhayı merkezlerine, şubelerine, satış mağazalarına iş sahipleri ile mükellefler tarafından kolayca okunup görünecek şekilde asmak zorundadırlar.” ibaresi“ levhayı almak zorundadırlar.” şeklinde değiştirilmiş ve bu değişiklikle vergi levhasının asılma zorunluluğu kaldırılmış bulunmaktadır.

Gelir/kurumlar vergisi mükellefleri tarafından gelir/kurumlar vergisi beyannamelerinin verilmesinden sonra vergi levhası, Gelir İdaresi Başkanlığı bilgi işlem sistemi tarafından söz konusu beyannamelerde yer alan bilgilere göre oluşturulacak ve mükellefin internet vergi dairesi hesabına aktarılacaktır.

Vergi levhaları sistem tarafından internet vergi dairesi hesaplarına aktarıldıktan sonra, mükellefler, internet vergi dairesinden gelir vergisi mükellefleri için (Kazancı basit usulde tespit edilenler dâhil) 1 Nisandan itibaren, kurumlar vergisi mükellefleri için 1 Mayıstan itibaren, vergi levhalarını 31 Mayıs günü sonuna kadar yazdıracaklardır. Yazdırılan vergi levhaları işyerlerinde bulundurulması mecburidir.

Buna göre, vergi levhası almak ve bulundurmak mecburiyetinde olan mükelleflerin vergi levhasını bulundurmak mecburiyetinde oldukları yerlerde yapılan denetimlerde bulundurma mecburiyetine uyulmadığının tespit edilmesi halinde her bir tespit için Vergi Usul Kanununun 353 üncü maddesinin (4) numaralı bendine istinaden özel usulsüzlük cezası kesilecektir.

 

5- Tek düzen hesap planına uymama

213 Sayılı Vergi Usul Kanunu’nun 351 maddesinin 6 numaralı bendine göre, bu Kanuna göre belirlenen muhasebe standartlarına, tek düzen hesap planına ve mali tablolara ilişkin usul ve esaslar ile muhasebeye yönelik bilgisayar programlarının üretilmesine ve kullanılmasına ilişkin kural ve standartlara uymayanlara 9.000 TL lira özel usulsüzlük cezası kesilir.

Gelir veya kurumlar vergisi beyannamelerinin ekinde yer alması gereken bildirim ve eklerin beyanname eklerinde yer almaması halinde bu kanunun 353/6 maddesi gereği özel usulsüzlük cezası kesileceği vakidir. 

Kurumlar vergisi beyannamesi ekinde verilen temel mali tabloların muhasebe standartlarına ve tek düzen muhasebe sistemine uymaması, önceki dönem sütunlarının doldurulmaması nedeniyle bu hali ile bilanço esasına göre defter tutan mükelleflerin beyanname eki gelir tablosu ve bilançolarını karşılaştırmalı olarak düzenlemesi ve bunlara ait dipnotların gösterilmesinin mevzuat gereği olduğu, mali tablolara ilişkin usul ve esaslara uymayanlar hakkında kesilen özel usulsüzlük cezası hukuka uygundur.363

 

6-    Belgelerin elektronik ortamda düzenlenmesi

Bilişim teknolojilerindeki gelişime uyum sağlama ve elektronik dönüşümün sağlayacağı faydalardan yararlanma isteği ile vergilendirme sürecine ilişkin kayıt, defter ve belgelerde de elektronik uygulamalara geçilmeye başlanmış ve bu kapsamda elektronik belge uygulamasına ilişkin zorunluluklar getirilmiştir.

Aynı kanunun 227 nci maddesinin birinci fıkrasında, aksine hüküm olmadıkça Kanuna göre tutulan ve üçüncü şahıslarla olan münasebet ve muamelelere ait kayıtların tevsikinin mecburi olduğu; dördüncü fıkrasında da Hazine ve Maliye Bakanlığının, düzenlenmesi mecburi olan belgelerde bulunması gereken zorunlu bilgileri belirlemeye yetkili olduğu belirtilmiştir.

Kanunun mükerrer 242 nci maddesinin ikinci fıkrası ile Hazine ve Maliye Bakanlığı; elektronik defter, belge ve kayıtların oluşturulması, kaydedilmesi, iletilmesi, muhafaza ve ibrazı ile defter ve belgelerin elektronik ortamda tutulması ve düzenlenmesi, kanun ve diğer vergi kanunlarında defter, kayıt ve belgelere ilişkin olarak yer alan hükümlerin elektronik defter, kayıt ve belgeler için de geçerli olduğu; elektronik defter, belge ve kayıtlar için diğer defter, belge ve kayıtlara ilişkin usul ve esaslardan farklı usul ve esaslar belirlemeye yetkili olduğu hükme bağlanmıştır.

509 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği364 yasal mali belgelerin elektronik ortamda elektronik belge olarak oluşturulmasına imkân tanınmıştır. Buna göre,

 e-Arşiv Fatura uygulamasına dahil olmayan mükelleflerce, 01.01.2020 tarihinden itibaren düzenlenecek faturaların, vergiler dahil toplam tutarının 30 Bin TL’yi (vergi mükelleflerine düzenlenenler açısından vergiler dahil toplam tutarı 5 Bin TL’yi) aşması halinde, söz konusu faturaların, “e-Arşiv Fatura” olarak Başkanlıkça sunulan e-Belge düzenleme portali üzerinden düzenlenmesi,

  1. Danıştay, 02.07.1998 tarih ve Esas No : 1997/753, Karar No : 1998/2841
  2. 10.2019 tarih ve 30923 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır. 

 Tüm serbest meslek erbapları (avukatlar, mali müşavirler, serbest çalışan doktorlar, mimarlar, mühendisler vb.) 2020 yılı Haziran ayından itibaren serbest meslek makbuzlarını e-Serbest Meslek Makbuzu olarak düzenlenmesi,

 Hal kayıt sistemi kapsamında sebze ve meyvelerin ticareti ile iştigal eden tüccar ve komisyoncular 01.01.2020 tarihinden itibaren e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye, e-Müstahsil Makbuzu uygulamaları ile e-Defter uygulamalarına dahil olunması,

 Sigorta, emeklilik ve reasürans şirketleri Sigorta Poliçeleri ile Sigorta Komisyon Gider Belgelerini, bankalar dekont belgesini, yetkili döviz müesseseleri de Döviz Alım-Satım belgelerini ve tüm mükelleflerce kullanılan Gider Pusulası belgesi e-Belge olarak düzenlenmesi,

 Akaryakıt istasyonları dahil olmak üzere EPDK’dan akaryakıt sektöründe faaliyette bulunmaya ilişkin lisans alan tüm mükelleflere Tebliğde öngörülen geçiş zamanlarında e-Fatura, e-Arşiv Fatura, e-İrsaliye ve e-Defter uygulamalarına geçiş zorunluluğu,

 Gübre takip sistemi kapsamında bulunan mükelleflerce gerçekleştirilen sistem kapsamındaki malların sevkinde e-İrsaliye kullanma zorunluluğu,

 E-Fatura uygulamasına dahil olan mükelleflerin çiftçilerden gerçekleştirdikleri zirai mahsül alımlarında kağıt ortamda düzenledikleri müstahsil makbuzlarının elektronik ortamda e-Müstahsil Makbuzu olarak düzenlenmesi zorunluluğu getirilmiştir.

Mükelleflerin vergi kanunlarına uyumlarının artırılması ve kayıt dışılığın izlenerek önlenmesi amacıyla kâğıt fatura yerine elektronik belge olarak düzenlenme zorunluluğu getirilmesini ve buna uymayanlar hakkında özel usulsüzlük cezası uygulanmasını Anayasa’ya uygun bulunmuştur.365

 

6.1.Belgelerin elektronik ortamda verilmemesi

Mükelleflerin vergilendirmeye ilişkin ödevlerini yerine getirmede, gelişen bilgi işlem teknolojilerinden yararlanmak, vergi beyannameleri ile bildirim ve eklerinin kolay, hızlı, ekonomik ve güvenilir bir şekilde idareye intikalini sağlamak, vergi idaresinin işlemlerini azaltarak iş ve işlemlerini kolaylaştırmak amacıyla “213 sayılı Yasanın mükerrer 257’nci maddesinin 4’üncü fıkrasında; vergi beyannameleri ve bildirimlerin, şifre, elektronik imza veya diğer güvenlik araçları konulmak suretiyle internet de dahil olmak üzere her türlü elektronik bilgi iletişim aracı ve ortamında verilmesi ve uygulamaya ilişkin usul ve esasları tespit etmeye Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın yetkili kılınmıştır.

365.Anayasa Mahkemesinin E: 2020/51, K: 2020/73 Sayılı Kararı 09 Şubat 2021 Tarihli Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Aynı Kanunun mükerrer 355’inci maddesinde, bu Kanun’un 86, 148, 149, 150, 256 ve 257’nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257’nci madde uyarınca getirilen zorunluluklara uymayanlar hakkında özel usulsüzlük cezası kesileceğinin belirtilmiştir.

Kanunun Hazine ve Maliye Bakanlığına verdiği yetkiye istinaden çıkarılan 376 sayılı Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğiyle366; beyannamelerin elektronik ortamda gönderme zorunluluğu getirilmiştir. Buna göre, Ticari, zirai ve mesleki faaliyetlerinden dolayı gerçek usulde vergilendirilen gelir vergisi mükellefleri ve kurumlar vergisi mükelleflerine hiçbir hadle sınırlı olmaksızın kurumlar vergisi, geçici vergi, katma değer vergisi ve muhtasar beyannamelerinin internet ortamında gönderilmesi zorunlu olup, fiziki ortamda gönderilmesi mümkün değildir.

Buna göre, mükerrer 355 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre, elektronik ortamda beyanname verilmesi mecburiyetine uyulmaması halinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası, beyannamenin kanuni süresinin sonundan başlayarak elektronik ortamda;

  1. Birinci 30 gün içinde verilmesi halinde 1/10 oranında indirim,
  2. İkinci 30 gün içinde verilmesi halinde1/5 oranında indirim,
  3. Bu sürelerin dolmasından sonra verilmesi halinde herhangi bir indirim yapılmayacaktır.

 

6.2. Elektronik ortamda bildirim ve form verilme mecburiyetine uyulmaması

213 sayılı vergi Usul Kanununun mükerrer 355 inci maddesine göre, elektronik ortamda bildirim veya form verilmesi mecburiyetine uyulmaması hâlinde kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası düzenlenmiştir. Buna göre, bildirim veya formların belirlenen sürelerin sonundan başlayarak elektronik ortamda 3 gün içinde verilmesi halinde 1/10 oranında uygulanır.

  1. 07.2007 tarih ve 26674 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Elektronik ortamda verilme zorunluluğu getirilen bildirim veya formlara ilişkin olarak süresinden sonra [düzeltme amacıyla] verilen bildirim ve formların, belirlenen sürelerin sonundan itibaren 10 gün içinde verilmesi halinde özel usulsüzlük cezası kesilmez, takip eden 15 gün içinde verilmesi halinde ise kesilmesi gereken özel usulsüzlük cezası 1/5 oranında uygulanır.

Bilindiği üzere, Bilanço esasına göre defter tutan ve beyannamesini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, Ba ve Bs bildirim formlarını da elektronik ortamda vermek zorundadırlar. Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alışları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç

5.000 TL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirilecektir.367

Vergi Usul Kanunu kapsamında elektronik belge olarak düzenlenen belgeler, [e-Fatura ve e-Arşiv Fatura] 2021 yılının Temmuz ayına ilişkin dönemden itibaren Form Ba ve Form Bs bildirimlerine dâhil edilmeyecektir.368

Bir kişi veya kurumdan yapılan mal ve/veya hizmet alış tutarları ile bir kişi veya kuruma yapılan mal ve/veya hizmet satış tutarlarına ilişkin 5.000 TL tutarındaki haddin belirlenmesinde, elektronik olarak ve kâğıt ortamında düzenlenen tüm belgelerin birlikte değerlendirilmesi gerekmektedir. Söz konusu haddin aşılması halinde sadece kâğıt ortamında düzenlenen belgeler bildirimlere dâhil edilecektir.

Örnek 1: Form Ba ve Form Bs bildirimi verme yükümlülüğü bulunan [A] işletmesine 2021/Aralık dönemi içerisinde, [B] firması tarafından KDV hariç 5.000 TL tutarında e-Arşiv Fatura ve bir adet 300 TL tutarında kâğıt ortamında fatura düzenlenmiştir.

Belge tutarı toplamı KDV hariç (5.000+300)= 5.300 TL olduğundan, [A] işletmesi

[B] firmasından yaptığı alımlara ilişkin olarak 2021/Aralık dönemi Form Ba bildiriminde sadece kâğıt ortamında düzenlenen 1 adet belgeyi, KDV hariç toplam 300 TL olarak bildirecektir.

Örnek 2: 2021/Eylül döneminde [A] firması tarafından elektronik ortamda düzenlenen belge tutarı toplamı KDV hariç 4.000 TL, kâğıt ortamda düzenlenen belge tutarı toplamı KDV hariç 500 TL’dir.

  1. 396 Seri No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 02.2010 tarih ve 27483 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
  2. 523 Seri No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 01.2021 tarih ve 31375 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Belge tutarı toplamı KDV hariç (5.000+300)= 5.300 TL olduğundan, [A] işletmesi

[B] firmasından yaptığı alımlara ilişkin olarak 2021/Aralık dönemi Form Ba bildiriminde sadece kâğıt ortamında düzenlenen 1 adet belgeyi, KDV hariç toplam 300 TL olarak bildirecektir.

Örnek 3: 2021/Eylül döneminde [A] firması tarafından elektronik ortamda düzenlenen belge tutarı toplamı KDV hariç 4.000 TL, kâğıt ortamda düzenlenen belge tutarı toplamı KDV hariç 500 TL’dir.

Düzenlenen belge tutarı toplamı KDV hariç [4.000+500]= 4.500 TL olduğundan, 5.000 TL’lik haddin altında kalmaktadır. Bu durumda, 2021/Eylül dönemi mal ve/ veya hizmet alımları için Form Ba bildirimini “Ba bildiriminde beyan edilecek bilgim bulunmamaktadır.” kutucuğunu işaretlemek suretiyle verilmesi gerekmektedir.

 

7.     Tahsilat ve ödemeleri banka, benzeri finans kurumları aracılığıyla yapılması

  • Tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğunun kapsamı

Vergi Usul Kanununun 232 nci maddesinin birinci fıkrası kapsamında fatura almak zorunda olan birinci ve ikinci sınıf tüccarları, serbest meslek erbabını, kazançları basit usulde tespit olunan tüccarları, defter tutmak mecburiyetinde olan çiftçileri ile Vergiden muaf esnafın;

  1. Her türlü mal teslimi veya hizmet ifasına ilişkin tahsilat ve ödemelerinin,
  2. Avans, depozito, pey akçesi gibi suretlerle yapılacak tahsilat ve ödemelerinin,
  3. İşletmelerin kendi ortakları ve/veya diğer gerçek ve tüzel kişilerle yaptığı her türlü tahsilat ve ödemelerinin

7.000 TL ‘yi aşması durumunda, aracı finansal kurumlar kanalıyla yapmaları ve bu işlemlerin söz konusu kurumlarca düzenlenen belgeler ile tevsik etmeleri zorunludur.369

Aynı Kanunun mükerrer 355 inci maddesinin 5228 sayılı Kanunun 10 uncu maddesiyle eklenen dördüncü fıkrasında ise, tahsilat ve ödemelerini banka, benzeri finans kurumları veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsik etme zorunluluğuna uymayan mükelleflerden her birine, her bir işlem için bu maddeye göre uygulanan cezalardan az olmamak üzere işleme konu tutarın % 5’i nispetinde özel usulsüzlük cezası kesilir.

  1. 459 Seri No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliği 12.2015 tarih ve 29572 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Bu şekilde ceza kesilen mükellefler hakkında üçüncü fıkra hükmü uygulanmaz. Ancak, bu fıkra uyarınca bir takvim yılı içinde kesilecek özel usulsüzlük cezasının toplamı 1.900.000 TL’yi geçemez.

Örnek: Tevsik zorunluluğu kapsamında olan [A] A.Ş., aynı gün içerisinde

[B] A.Ş’den 1.000 TL, 4.000 TL, 500 TL ve 2.000 TL tutarında ayrı ayrı mal alımları gerçekleştirmiştir. Aynı günde yaptığı mal alımları toplamı 7.500 TL’lik alımla 7.000 TL’lik haddi aştığından, son iki işleme ait tahsilat ve ödemelerin tevsik zorunluluğu kapsamında aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması gerekmektedir.

 

7.2.Tevsik zorunluluğu olmayan ödeme ve tahsilatlar

7.2.1.     Finansal kurumlar kanalıyla yapılmayacak ödemeler

Tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar (5411 sayılı Bankacılık Kanununda tanımlanan banka, 6493 sayılı Ödeme ve Menkul Kıymet Mutabakat Sistemleri, Ödeme Hizmetleri ve Elektronik Para Kuruluşları Hakkında Kanun kapsamında yetkilendirilmiş ödeme kuruluşları ve 6475 sayılı Posta Hizmetleri Kanununa göre kurulan Posta ve Telgraf Teşkilatı A.Ş.) tarafından düzenlenen belgelerle tevsiki uygulamasının usul ve esasları 459 Sıra No.lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğinde belirlenmiş olup söz konusu işlemlere ilişkin tahsilat ve ödemelerin aracı finansal kurumlar kanalıyla yapılması zorunluluğu bulunmamaktadır.

  1. 5018 sayılı Kamu Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununda yer alan merkezi yönetim kapsamındaki kamu idareleri ile bunlara ait döner sermaye işletmelerinin işlemlerine konu tahsilat ve ödemelerin,
  2. 6362 sayılı Sermaye Piyasası Kanununda tanımlanan sermaye piyasası aracı kurumlarında yapılan işlemlere konu tahsilat ve ödemelerin,
  3. 32 sayılı Kararda tanımlanan yetkili döviz müesseselerinin yapacakları döviz alım satım işlemlerine ilişkin tahsilat ve ödemelerin,
  4. Tapu sicil müdürlüklerinde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin,
  5. Noterlerde gerçekleştirilen işlemler karşılığında yapılan tahsilat ve ödemelerin,
  6. Kıymetli Madenler Piyasasında işlem yapma yetkisi verilenlerin, faaliyet konuları kapsamında yapacakları işlemlere ilişkin tahsilat ve ödemelerin,
  7. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği ile Odalar ve Borsalar Kanunu kapsamında kurulan ticaret borsalarına mezkur Kanunun 46 ncı maddesinde belirtilen süreler dâhilinde tescil ettirilerek gerçekleşen satışlar.

 

7.2.2. İşyeri ve konut kiralama işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilat ve ödemeler

İşyeri ve konut kiralama işlemlerine ilişkin yapılacak tahsilat ve ödemelerin banka veya posta idarelerince düzenlenen belgelerle tevsikinde;

  1. Konutlarda, her bir konut için aylık 500 TL ve üzerinde kira geliri,
  2. İşyerlerinde, işyerini kiraya verenler ile kiracıların kiraya ilişkin tahsilat ve ödemelerinin banka veya Posta ve Telgraf Teşkilatı Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen belgelerle tevsik edilmesi

Mükelleflerce, her bir konut için aylık tutarı 500 TL’ nin altındaki konut kira geliri ile mahkeme ve icra yoluyla yapılan konut ve işyeri kira gelirine ilişkin tahsilatlar zorunluluk kapsamında değildir.

 

7.2.3.     Bilgi vermekten çekinenler

Türk vergi hukukunda vergilendirmede beyan esas olmakla beraber, Vergi Usul Kanunu, yükümlüye bilgi verme ve değişiklikleri bildirme zorunluluğu yanında beyanının doğruluğunu ortaya koyan defter tutma, belge ve kanıtları hazırlama ödevi de yüklemiştir.

Vergilendirmenin, yükümlünün beyanına dayalı olması nedeniyle yükümlünün beyan ödevini hiç yerine getirmemesi veya eksik getirmesi ihtimaline binaen de Vergi Usul Kanunu idareye, vergiyi doğuran olayı ve yükümlüye etkili olan durumları ortaya çıkarmak için yoklama, inceleme, arama ve bilgi toplama gibi olanaklar tanımıştır.370

213 sayılı Vergi Usul Kanunu’nun mükerrer 355 inci maddesi bilgi vermekten çekinenler başlıklı maddesine göre, “Bu Kanunun 86, 148, 149, 150, 256 ve 257 nci maddelerinde yer alan zorunluluklar ile mükerrer 257 nci madde uyarınca getirilen zorunluluklara uymayan (Kamu idare ve müesseselerinde bilgi verme görevini yerine getirmeyen yöneticiler dahil);

 Birinci sınıf tüccarlar ile serbest meslek erbabı hakkında 2.500 TL,

 İkinci sınıf tüccarlar, defter tutan çiftçiler ile kazancı basit usulde tespit edilenler hakkında 1.300 TL,

 Yukarıdaki bentlerde yazılı bulunanlar dışında kalanlar hakkında 650 Türk Lirası özel usulsüzlük cezası kesilir.

  1. Anayasa Mahkemesi Başkanlığının 9.2016 tarih ve Esas No: 2016/124, Karar No: 2016/155

Özel usulsüzlük cezası kesilmesine rağmen mecburiyetleri yerine getirmeyenlere yeniden süre verilerek bu mecburiyetleri yerine getirmeleri tebliğ olunur. Verilen sürede bu mecburiyetlerin yerine getirilmemesi halinde yukarıda yazılı özel usulsüzlük cezaları bir kat artırılarak uygulanır.

Bilgi ve beyanname verme yükümlülüğüne uymayan mükelleflere 213 sayılı kanunun mükerrer 355’inci maddesine göre özel usulsüzlük cezası kesilebilmesi için bilgi ve beyannamelerin verilmesi gereken tarihin 1.8.2009 tarihinden önceki tarihlere rastlaması halinde yazılı bildirim şartının aranacağı, ancak bilgi ve beyannamelerin verilmesi gereken tarihin bu tarihten sonraki dönemlere rastlaması halinde yazılı bildirim şartı aranmaksızın özel usulsüzlük cezası kesilebilecektir.371

 

8. Özel usulsüzlük ve vergi ziyaı ilişkisi

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 353 maddesinin son fıkrasına göre, bu maddede yazılı özel usulsüzlükler sonucunda vergi ziyaı da meydana geldiği takdirde bu ziyaın gerektirdiği vergi cezaları ayrıca kesilir ve bu cezalar hakkında 336 ncı madde hükmü uygulanmaz.

Aynı Kanunun 336 ıncı maddesinde fiil ayrılığı hükmüne göre, cezayı istilzam eden tek bir fiil ile vergi ziyaı ve usulsüzlük birlikte işlenmiş olursa bunlara ait cezalardan sadece miktar itibariyle en ağırı kesilir düzenlemesi özel usulsüzlük cezası için geçerli değildir. Buna göre, bir fiil nedeniyle vergi ziyaına sebebiyet verilmesi halinde aynı fiil dolayısıyla özel usulsüzlük cezası kesilmesine mani durum bulunmamaktadır.

 

9. Özel usulsüzlük ve usulsüzlük ilişkisi

213 Sayılı Vergi Usul Kanununun 331 inci maddesine göre, vergi kanunları hükümlerine aykırı hareket edenler, bu kitapta yazılı vergi cezaları (vergi ziyaı cezası ve usulsüzlük cezaları) ve diğer cezalar ile cezalandırılırlar.

Aynı Kanunun “suçlarda birleşme” başlıklı 340 ıncı maddesinde, “Bu Kanunda yazılı vergi ziyaı cezası ve usulsüzlük cezaları ile 359 uncu maddede ve diğer kanunlarda yazılı cezalar, içtima ve tekerrür hükümleri bakımından birleştirilemez. Bu Kanunla vergi cezasıyla cezalandırılan fiiller, aynı zamanda 359 uncu maddeye göre suç teşkil ettiği takdirde vergi cezası kesilmesi söz konusu madde hükmüne göre takibat yapılmasına engel olmaz.” denilmektedir.

  1. Danıştay Dairesinin 18.11.2015 tarih ve Esas No: 2015/2998, Karar No: 2015/8279

Bu maddeye göre, Vergi Usul Kanununa aykırı bir fiil ile birden fazla vergi cezası kesilmesini gerektiren bir durum varsa her bir fiil için ayrı ayrı cezalandırma yapılması yani birleştirme yapılmamasını öngörmektedir. Bu nedenle, özel usulsüzlük ile usulsüzlük cezasının birleşmesi halinde 336 ıncı maddesi uygulanmayacağından ayrı ayrı ceza kesilecektir.

 

Saygılarımla;
Muharrem ÖZDEMİR                                                             
Manisa (E) Defterdarı
Vergi (E) Müfettişi
Yeminli Mali Müşavir
www.vdd.com.tr

This website uses cookies to improve your web experience.