Page 5 - ÜSTADNAME
P. 5
TAKDİM

Mecelle’nin ilk yüz maddesi, kavâid-i külliye diğer bir ifade ile küllî kâideler denilen
umumî hukuk prensiplerinden teşekküldür. Bu kaideler daha çok usul ve prensiplere
mütealliktir. Mecellede, “Usul esasa mukaddemdir” ilkesi mucibince, usule ilişkin ana
temel ilkeler üzerinde hassasiyetle durulmuştur.

Bu meyanda, üstadlar der ki, usul esastan, üslup mesajdan önce gelir. Her işte
usul, vuslatın anahtarıdır. Vasıl olamayış, usulü bilmeyiştendir. Yani vusülsüzlük,
usulsüzlüktendir. Üstadname, teftiş ve tetkik erbabına usul yolunu yani vuslata varmanın
usulünü göstermektedir. Bu vuslat bazen ıslah edici, bazen cezalandırıcıdır. Bu noktada
hazinenin temsilcisi ve yegâne koruyucusu mümtaze teftiş erbabı, ilk önce ıslah etmenin
çarelerini aramalı ve bu yol cezalandırmaya dahi tercih edilmelidir. Çünkü ıslah, salah ve
selamet yoludur. İfsat ise fesada yol aralar ki tercih etmeyi bir yana bundan ırak olmak
gerekir. Ancak, Def’-i mefasid celb-i menafiden evladır. Yani, zararı yok etmek, fayda
sağlamaktan iyidir. Bu da son çaredir.

Devletin ve hazinenin bekçisi, kolbaşısı teftiş erbabı yapmakta olduğu teftiş ve
soruşturmalarda zarar-ı ammı def için zarar-ı hass ihtiyar olunur. Bilhakika, özel zarar,
genel zarara tercih edilmelidir. Üstadlar, hazine malına gelebilecek tehdid ve girişimlere
karşı bu hukuk kuralı temel alınmasını tavsiye ederler.

Vergi Müfettişi ve Defterdar’ın, mali hazinenin menfaatlerini korumak ve kollamak
görevi her daim vardır. Ancak, kuşku ile hareket etmemesi lazım gelir. Çünkü şekk ile
yakin zail olmaz. Kuşku, kesin bilgiyi gidermez. Müddei, iddiasını ispatla mükellef
olduğundan ön yargılı hareket etmemeli ve ispat yükümlülüğünü delil serbestliği ilkesi
içerisinde yerine getirmelidir. Medeni Kanunun 6’ncı ve Vergi Usul Kanunu’nun 3’ncü
maddesi gereğince bu hususa riayet edilmelidir.

Üstadı kebirlerden zatı muhterem, “Vergi hukuku Belge Hukuku” der ve bu hususu
okuma komisyonlarının riayet etmesine bizatihi takdim buyururdu. Vergi incelemelerinde,
yemin hariç belge serbestisi esas alınmalı derdi. Çünkü Beyyine hüccet-i müteaddiye ve
ikrar hüccet-i kasıradır. Kanıt herkesi, ikrar ise sadece ikrar edeni bağlar.
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10