Page 6 - ÜSTADNAME
P. 6
evehhüme ise, hiç i’tibâr yoktur. Delile dayanmayan vehim ve kuruntulara hukukta
i’tibâr edilmez, kıymet verilmez. Hukuk vehimlerle değil delillerle ilgilenir. Bu hususlara
ve hukukun temel ilkelerine öncelikle maliyeci uymalıdır. Çünkü Az bilen hoca imandan,
az bilen doktor candan, hukuka uymayan maliyeci ise maldan eder.

Mümtaze erbabı vergiyi ne eksik ne fazla tarh etmelidir. Sarraf misali ayarı ince olmalıdır.
Bu meyanda, Kanunname-i Âl-i Osman’ın 19’ncu maddesi bize yol göstermektedir. “Ve
Baş defterdar cümle malımın nâzırı olub, Umûr-ı âlem ona müfevvazdır. Ânın izni olmadan
bir akçe ne dâhil ve ne hâric-i hazine ola”.

Tetkik ve teftiş erbabı, vergi ödevlisinin kamu harcamalarına katılma payına gelirleri
ile orantılı takip etmeli ve vergi salmalıdır. Bu görev de icra edilirken zor kullanma dâhil
egemenlik gücünün kullanılmasına dahi varmalıdır. Belirtmek gerekir ki, çağdaş toplum
düzeninde, devlet tüzel kişiliğine, gerçek kişilere verilmeyen üç temel yetki verilmiştir.
Bunlar “vergi salma yetkisi”, “zor kullanma yetkisi” ve “para basma yetkisi”dir. Bu üç
yetki sayesinde devlet egemenliği veya devletin üstün iradesi gerçekleşmektedir. Toplumsal
yaşamı adalet ve istikrar içinde mümkün kılan unsur, devletin bu üstün iradesidir.

Uzun yıllar taşra ve merkez teşkilatında sırası ile tahakkuk memuru, vergi denetmeni,
bakanlık vergi müfettişi ve mahalli en büyük mal memuru sıfatıyla Manisa Defterdarı olarak
Maliye teşkilatının her kademesinde görev almış ve halen yarı kamusal görev olan yeminli
mali müşavirlik mesleğini icra etmekteyim. Müfettişlik mesleğinin tarihçesi ve denetimin
inceliklerine belgeler ışığında kitabımızda değinilmiş olup, genç müfettiş meslektaşlarıma
rehberlik etmesi arzu edilmiştir.
   1   2   3   4   5   6   7   8   9   10   11