Skip links

Kriz Ortamında KDV İadeleri ve Bir Önerimiz

Bunu Yazıyı Paylaş

I-GİRİŞ

Tüm Dünyayı derinden etkileyen Koronavirüs (Covid-19) salgını insanlığın geleceğini tehdit etmekle birlikte, hem sağlık alanında hem sosyal alanda hem de ekonomik alanda derin sarsıntılara yol açmaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da “küresel pandemi” olarak tanımlanan Koronavirüs (Covid-19) salgını ülkemizi ve tüm dünyayı tehdit etmeye devam etmektedir.

Gerek ülkemiz ekonomisi gerekse dünya ekonomisi ciddi bir riskle karşı karşıyadır. Bir yandan iç ve dış talebin azalması , buna bağlı olarak üretimin azalması ve durma noktasına gelmesi, işletmelerin çalışanlarla ilgili tasarrufa gitmesi, işten çıkarmalar veya ücretsiz izinler, diğer yandan işletmelerin kredi geri ödemeleri, vergisel yükleri, sabit ve değişken giderleri gibi konular işletmeleri ekonomik olarak doğrudan veya dolaylı olarak etkileyen problemlerin başında gelmektedir.

Kamu otoritesi bir yandan salgınla mücadele ederken, bir yandan da salgının ekonomik etkileriyle mücadele etmektedir. Bu kapsamda işletmelere düşük maliyetli finansman imkanları sunulmuş, istihdamın azalmasını engelleyici teşvikler ve tedbirler alınmış, bazı sektörler için mücbir sebep hali ilan edilmiş olmakla birlikte işletmelerin bu süreci en az hasarla atlatmaları yönünde buna benzer önlemler alınmaya devam etmektedir.

Mükellefler bu dönemde en azından sabit giderlerini finanse etmek için yoğun bir şekilde nakde ihtiyaç duymakta ve işletmelerin geçmiş dönemlerden gelen veya cari dönemden oluşan KDV İadeleri en az maliyetli finansman kaynağı olarak görülmektedir.

Bu kapsamda mükelleflerin hak etmiş oldukları KDV iadelerinin bir an önce yerine getirilmesi yönünde mali idarenin ivedilikle harekete geçmesi gerekmekte olup, buna ilişkin önerimiz bu yazının konusunu oluşturmaktadır.

II-KDV İADELERİNİN HIZLI SONUÇLANMASI İÇİN ÖNERİMİZ:

25.10.1984 tarihli ve 3065 sayılı kanunla 1 Ocak 1985 tarihinden itibaren yürürlüğe giren Katma Değer Vergisi[1], harcamalar üzerinden alınan bir vergi türüdür. Mükelleflerin satın aldıkları mal veya hizmetler nedeniyle ödemiş oldukları ancak indirim yoluyla giderilemeyen kısım, kanunda belirtilen işlemler ve şartlar dahilinde mükelleflere iade edilebilmektedir.

Katma Değer Vergisi İade sistemi iadenin kaynağına bağlı olarak belli bir takım aşamalar ve süreçlerden oluşmaktadır. Mükellefin hakkı olan ve zamanında ödemiş olduğu KDV yükünün bir an önce mükellefe nakden veya mahsuben iade edilmesi işletmeler açısından çok önemlidir. Çünkü zamanında işletmeler tarafından ödenmiş olan iadeye konu olan bu tutarlar işletmeler için bir finans kaynağıdır ve bir an önce bunu elde etmek istemektedirler.

Özellikle Koronavirüs (Covid-19) salgını ortaya çıktığından beri gerek vergi dairelerinde görevli personelin idari izne ayrılması, gerek karşıt inceleme yapacak olan, gerekse karşıt inceleme yapılacak olan işletmelerin tamamına yakınının ve meslek mensuplarının evden çalışmaya başlamış olması hem vergi dairelerindeki işlemlerin hem de vergi dairesine başvuru aşamasından önce tamamlanması gereken işlem ve süreçlerin uzamasına yol açmaktadır. Bu da doğal olarak mükelleflerin KDV iadelerinin gerçekleşmeleri için olması gerekenden daha fazla bir süre beklemelerine ve de nakit akış dengelerinin bozulmasına yol açmaktadır. Bu noktada önerimiz, 2019 yılında uygulamaya giren “KDV İadesi Ön Kontrol Raporuna Dayalı İade[2]” sisteminde bir takım değişiklikler yapılarak KDV İadelerinin hızlı bir şeklide sonuçlandırılması sağlanmalıdır.

KDV İadesi Ön Kontrol Raporuna Dayalı İade Sisteminin İşleyişi:

Vergi sistemimizde 20.02.2019 tarih ve 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 24 Seri No.lu KDV Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile KDV İadesi Ön Kontrol Raporuna Dayalı İade Uygulaması hayata geçmiş bulunmaktadır.

Uygulama ile KDV İade sürecinin tamamı sonuçlanmadan, YMM KDV İadesi Tasdik Raporunun Vergi Dairesine ibrazı ve bunu müteakip vergi dairesi sisteminden oluşturulan KDV İadesi Ön Kontrol Raporuna göre, talep edilen iade tutarının olumsuzluk tespit edilmeyen kısmının %50’si Ön Kontrol Raporunun oluşturulmasından itibaren on iş günü içinde mükellefe iade edilmektedir.

Uygulamaya göre, aşağıdaki şartları sağlayan mükelleflerin, Ocak/2019 ve sonrasındaki işlemlerinden kaynaklanan, ve 5.000,00-TL yi aşan ve işlem türü itibariyle YMM KDV İadesi Tasdik Raporu ile talep edilebilen nakden iade talepleri; standart iade talep dilekçesi, YMM KDV İadesi Tasdik Raporu ile iade taleplerine ilişkin aranan belgelerin tamamının ibraz edilmesi kaydıyla KDVİRA sistemi tarafından sorgulanır. Sorgulama sonucunda üretilen “KDV İadesi Ön Kontrol Raporu”na göre iade talebinin olumsuzluk tespit edilmeyen kısmının %50’si KDV İadesi Ön Kontrol Raporunun oluşturulmasından itibaren on iş günü içinde mükellefe iade edilir.

a) En az 24 dönem (vergilendirme dönemi 3 aylık olanlar için en az 8 dönem) KDV beyannamesi vermiş olması,

b) Daha önce en az üç vergilendirme dönemine ilişkin iade talebinin sonuçlanmış olması,

c) Kendisi, ortakları, ortaklıkları ve kanuni temsilcilerinin;

– Özel esaslara tabi olmaması,

– Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimlerince yapılan değerlendirme ve analizler sonucunda bireysel olarak veya organize bir şekilde sahte belge düzenleme tespiti nedeniyle incelemeye sevk edilmemiş olması,

– Hazine ve Maliye Bakanlığının ilgili birimlerince iade taleplerinin riskli iade kapsamında incelemeye sevk edilmemiş olması,

ç) Tebliğin (IV/A-6.) bölümünün birinci paragrafının (iv) ayrımı ve üçüncü paragrafı kapsamında iade taleplerinin incelemeye sevk edilmemiş olması.

KDV İadesi Ön Kontrol Raporuna göre iade yapılmasını müteakip, iade talebinin tamamına yönelik olarak KDVİRA sistemi tarafından üretilen KDV İadesi Kontrol Raporuna ilişkin kontroller, YMM KDV İadesi Tasdik Raporuna ilişkin kontroller ile vergi dairesince yapılması gereken diğer kontroller genel usul ve esaslar çerçevesinde yapılır. Mükellefin kalan iade tutarı bu kontrol ve değerlendirmeler sonucuna göre yerine getirilir.

Önerimiz;

1- Tebliğle getirilmiş olan “En az 24 dönem (vergilendirme dönemi 3 aylık olanlar için en az 8 dönem) KDV beyannamesi vermiş olması,” şartı kaldırılarak herhangi bir dönem sınırlaması getirilmemelidir.

2- Tebliğle getirilmiş olan “Daha önce en az üç vergilendirme dönemine ilişkin iade talebinin sonuçlanmış olması,” şartı kaldırılmalıdır.

3- Uygulamadan yararlanmak isteyen bütün mükelleflerin önerdiğimiz değişiklikler çerçevesinde herhangi bir dönemle sınırlı olmaksızın zamanaşımına uğramamış bütün iade talepleri uygulama kapsamına alınmalıdır.

4- KDV Uygulama Genel Tebliğinde[3] aşağıda belirtilen evraklar sisteme yüklenerek iade tutarının %50’si yerine %80’i, raporun teslim tarihi itibariyle kontrol raporunun oluşturulması ve 10 iş günü yerine 5 iş günü içinde mükellefe iade işlemi gerçekleşmelidir.

– İade talep dilekçesi,

– İade hakkı doğuran işlemin beyan edildiği döneme ait indirilecek KDV listesi

– İade hakkı doğuran işleme ait yüklenilen KDV listesi

– İadesi Talep edilen KDV hesaplama tablosu

– Satış faturaları listesi

Sonuç olarak Katma Değer Vergisi iadelerinde, gerek iadeye başvurmadan önce, gerekse iadeye başvurduktan sonra yaşanan ve yukarıda değinmiş olduğumuz nedenlerden dolayı geciken iade taleplerinin bir an önce sonuçlandırılması özellikle bu dönemde daha da önem arz etmektedir. Mali idare tarafından yapılacak olan düzenlemeler ile mükelleflerin daha hızlı bir şekilde katma değer vergisi iadelerinin alınması sağlanabilir.

Kaynaklar:

– 3065 Sayılı Katma Değer Vergisi Kanunu

– KDV Uygulama Genel Tebliği

– 24 seri nolu KDV Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ

– www.gib.gov.tr

– www.ivdb.gov.tr

– www.resmigazete.gov.tr

Dip Notlar:

[1] 02.11.1984 tarih ve 18563 sayılı RG yayımlanmıştır.

[2] 20.02.2019 tarihli ve 30692 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 24 Seri No lu Katma Değer Vergisi Genel Uygulama Tebliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ

[3] 26.04.2014 tarih ve 28983 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanmıştır.

Mahmut Bülent YILDIRIM
Yeminli Mali Müşavir
İKÜ Öğretim Görevlisi

This website uses cookies to improve your web experience.